Kaplıca sularının sağlık üzerindeki olumlu etkileri, sadece mineral içeriğiyle değil, aynı zamanda doğru sıcaklık aralığında kullanılmasıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle “Kaplıca suyu kaç derece olmalı?” sorusu, termal tedavilerin güvenli ve etkili şekilde uygulanması için kritik bir noktadır. Uzmanların ortak görüşüne göre ideal kaplıca suyu sıcaklığı 34°C ile 42°C arasındadır. Bu aralıktaki sular hem terapötik etki gösterir hem de cilt ve dolaşım sistemi üzerinde güvenli bir deneyim sunar.
34–36°C arası, özellikle ilk kez kaplıca deneyimi yaşayacak kişiler ve düşük tansiyon, hassas cilt yapısı gibi durumlara sahip misafirler için en uygun başlangıç derecesidir. Bu sıcaklık, vücudu termal etkiye hazırlarken aşırı zorlanmayı engeller. 37–39°C aralığı ise kas gevşetici, stres azaltıcı ve dolaşım hızlandırıcı etkileriyle en çok tercih edilen ideal termal ısı olarak kabul edilir. Romatizmal rahatsızlıklar, kas yorgunlukları ve yatağa bağlı sertlik hissi gibi sorunlarda bu derece aralığı daha etkili faydalar sağlar.
Daha yüksek sıcaklık isteyenler için 40–42°C aralığı da kullanılabilir; ancak bu sıcaklık herkes için uygun değildir. Yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları veya hassas cilt problemi olan kişilerin bu seviyelerden uzak durması önerilir. Çünkü çok sıcak su, kalp yükünü artırabilir ve kan basıncında ani değişimlere neden olabilir. Bu nedenle kaplıca deneyimi öncesinde sağlık durumuna uygun sıcaklığı belirlemek, her zaman daha güvenli bir yaklaşımdır.
Kaplıca suyu sıcaklığının doğru seçilmesi, termal sudan alınacak faydayı maksimuma çıkarır. Kişisel sağlık durumu, kullanım süresi ve beklenen terapötik etki göz önünde bulundurularak 34°C–42°C aralığındaki sıcaklıklar en ideal termal deneyimi sunar. Bu aralığın dışına çıkmak, tedavi etkisini azaltabileceği gibi risk de oluşturabilir.
